Kimin Kestiği Yenir? Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?
Ankara’da, teknolojiyle iç içe bir hayat sürerken ve her geçen gün değişen dünyaya bakarken, bir soru kafamda sürekli dönüp duruyor: Kimin kestiği yenir? Hepimizin bildiği eski bir deyim, ama günümüz dünyasında gerçekten derin bir anlam taşımaya başladı. Bu deyimi, sadece “kimseye göz kırpma, sana zarar verir” gibi basit bir anlamda değil, daha geniş bir perspektiften, hem bireysel hem toplumsal boyutlarda düşünmeye başladım. Geleceğe bakarken, 5 ya da 10 yıl sonra, bu deyimin gerçekten ne ifade edeceğini, hayatımızı nasıl etkileyeceğini merak ediyorum. Kimin kestiği yenir? Bu soruya cevap ararken, biraz da kendi hayatımdan örneklerle, hem kaygılarımı hem de umutlarımı paylaşacağım.
Gelecekte Kimseyi “Kesmek” İstemeyecek miyiz?
Bugün, teknolojinin geldiği noktada iş dünyasında “kesmek” veya “yok etmek” dediğimiz şeyler daha çok dijital ortamlarda yaşanıyor. İş görüşmelerinde bile, birisinin geçmişine dair verileri, sosyal medya paylaşımlarını “kesmek” artık alışılmış bir şey haline geldi. Bu kadar dijitalleşen bir dünyada, 5-10 yıl sonra işler daha da karmaşık hale gelmeyecek mi? Kimi kesiyoruz, kimseyi gerçekten yok edebilir miyiz? İnsanlar dijital izlerini sildiğinde, hayatlarına sıfırdan başlayabilecekler mi? Her şeyin hızla dijitalleştiği, yapay zekâların insan hayatına her alanda girmeye başladığı bu dönemde, “kimin kestiği yenir?” sorusunun dijital dünyada nasıl bir boyut kazanacağı gerçekten büyük bir soru.
Kendimi düşündüğümde, sosyal medya hesaplarımda yaptığım paylaşımlar, yazılarım, fotoğraflarım… Bunlar her geçen gün daha çok hayatımın parçası haline geliyor. Gelecekte, benim sosyal medya geçmişim, iş dünyasında beni tanıyanların, belki de iş görüşmelerimi değerlendirenlerin benim hakkımda karar vermesine yardımcı olacak. Yani, ben aslında dijitalde bir “kesim” yapıyorum ve bu “kesim” gelecekte benim hayatımı şekillendirecek. Kimi kesersem, beni kimse “yemeyecek” mi? Ya da daha doğrusu, bu dijital kesimlerin gerçek dünyadaki yansımaları neler olacak?
Kimin Kestiği Yenir: İş Dünyasında Dijital Kimlik ve Etkileri
Bugün, iş dünyasında kimseyi kesmek kolay değil. Ama dijitalde, her şey çok farklı. Gelecekte, iş görüşmelerinde kişisel özelliklerin yerine dijital kimliklerimiz ön plana çıkacak. İnsanlar artık sadece CV’leriyle değil, dijital izleriyle de değerlendirilecek. Yani, kimin kestiği yenir mi, diyelim, 10 yıl sonra her şey dijital kimliğe dayalıysa, belki de kesilen bir kişinin sosyal medya paylaşımları, verdiği “kesik” kararlar, onun işe alınmasında belirleyici olacak. Sosyal medya hesaplarındaki bir paylaşım, geçmişte yaptığı bir hata, ne kadar zeki ya da yetenekli olduğunun önüne geçebilecek. Bu yüzden, teknolojiyle büyüyen ve dijital dünyada var olan benim gibi gençler için, dijital izlerin ne kadar önemli olacağı bir gerçek.
Kendi iş hayatımda bu tür şeyleri düşünürken, ne kadar dikkatli olmam gerektiğini fark ediyorum. Çünkü günün birinde, geçmişte yaptığım bir paylaşım ya da attığım bir tweet, kimseye “kesen” izlenimi verip, bana işten uzak durma noktasına getirebilir. Ya da tam tersi, gelecekte bu dijital izler bir nevi beni “yemek” için fırsat olarak kullanılabilir. Bu, iş dünyasında dijital ayak izlerimizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Dijitalde ne kadar şeffaf oluruz, kimin kestiği yenir? Bu sorunun yanıtı, biraz da bizim bu dünyadaki yerimizi ne kadar doğru belirlediğimize bağlı.
İlişkilerde Kimi Kestiği Yenir?
Gelecek, dijitalleşmenin hızla ilerlediği, hatta neredeyse her şeyin dijital dünyada şekillendiği bir çağ olacak. Peki, kişisel ilişkiler? İlişkilerde de dijitalleşme devreye girecek mi? 5 yıl sonra, eskiye nazaran ilişkilerimiz nasıl şekillenecek? İnsanlar birbirini daha mı hızlı kesecek? Bugün bile, birinin sosyal medya paylaşımlarına bakıp, ya da bir mesajı yanlış anlamak yüzünden biten ilişkiler yaşanabiliyor. Bu “kesme” durumu, 5 yıl sonra daha da hızlı hale gelebilir. Sosyal medya üzerinden oluşan ve “kesilen” bağlar, belki de çok daha kısa vadede gerçekleşecek. Belki de gelecekte insanlar ilişkilerinde hiç “kesilmeyecek”. Dijital ortamda güvenli bir alan yaratmak, ilişkilerde gerçekten ne kadar önemli olacak?
Geleceğe Bakış: Kimin Kestiği Yenir?
Bu yazıdaki temel soruyu sonuna kadar sormak gerek: Kimin kestiği yenir? Gelecekte teknoloji hızla ilerlerken, insanların dijital kimliklerinin, kişisel verilerinin ve sosyal medya hesaplarının, hayatlarını nasıl şekillendireceğini sorgulamak gerek. Hem dijital dünyada daha çok görünürken hem de her “kesik” izimizin etkilerinin ne olacağına dair kaygılarım var. Bir yanda dijital dünyada şeffaflık ve açık kimlik ihtiyacı, diğer yanda da dijital hayatımızın mahremiyetini kaybetme korkusu… İşte tam burada gelecekte kimin kestiği yenir, sorusunun anlamı büyüyor. Hem iş dünyasında hem de ilişkilerde, doğru bir kesim yapmak, gerçekten çok kritik olacak.
Teknolojinin hayatımıza her geçen gün daha fazla entegre olduğu bu dönemde, dijital izlerin, yani kimin kestiği yenir sorusunun hayatımızdaki yeri de sürekli değişiyor. Hem bu dünyada “kesmek” hem de “yenmek” mümkün, ama dengeyi bulmak işte tam da bu noktada zorlaşıyor.